Yola Bu Felsefeyle Çıktık : Less Is More / Az Çoktur
“Az çoktur” felsefesi daha fazla zaman, mutluluk ve özgürlüğün anahtarıdır. Mimar Mies Van Der Rohe’nin ortaya çıkardığı bu akım; mimari ve tasarım alanlarında kullanılmış, giderek bir hayat felsefesi olmuştur. Söz konusu alanlarda “az çoktur” akımı özetle biçimsellik yerine işlevselliği temsil eder. Bu anlayış, süslemelerden uzak ancak sonuca yönelik, işlevsel, kullanıcı dostutasarımları anlatır.
Gittikçe daha çok rağbet gören “sadeleşme/ minimalizm” kavramları bu felsefeye dayanır. Yani fazlalıklardan arınmak, gereksiz tüketimden uzak durmak ve ihtiyaçlarımızdan fazlasına para, zaman ve enerji harcamamak, yaşamımızı daha huzurlu ve özgür kılar.
Bu felsefeyi en iyi açıklayan örneklerden biri Pisagor’un Adalet Kupası’dır. Belli bir miktarın üzerinde doldurulduğu zaman tüm içeceğin boşalmasını sağlayan düzenek, fazlalıkların bize verdiği zararı da açıklar nitelikte…
Günümüzün anlayışı ya da kapitalist yaşam tarzı insanları ister istemez daha çok tüketmeye yönlendiriyor. Moralsiz anlarımızda alışveriş yapmanın “terapi” olduğunu varsayan ve gereksiz tüketime yönelenlerin sayısı az değil. Asla giyilmeyecek kıyafetler, bir kez bile kullanılmayacak takılar, birkaç gün içerisinde sıkılıp kaldıracağımız hobi gereçleri satın alıyoruz. Tuvalet masamız son kullanma tarihi geçen bakım ürünleriyle, makyaj malzemeleriyle dolu. Bunlara harcadığımız zaman ve paranın bizi mutsuz etmesi de bir başka paradoks.
Kullanılmayan ve kullanılmayacak olan eşyalardan arınmak, ihtiyaca odaklanmak yani “sadeleşmek” bizi daha huzurlu yapar.
The M olarak çıkış felsefemizi bu anlayışa dayandırdık. Sadeliğin gücünü, gerçek ihtiyaçlara odaklanmanın zenginliğini bizimle keşfedin.