Her Şeyin Fazlası Zarardır
Bir şaman öğretisi; “İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir. Bu güç olabilir; tembellik, yiyecek, ego, hırs, ihtiras, kendini beğenmişlik, kıskançlık, korku öfke, nefret, hatta iyi niyet bile” der. Paracelsus da “Her şey zehirdir, önemli olan dozudur” sözleriyle buna eşlik eder.
Gayet olumlu görünen birçok kaynak ve kavram, dozunu ya da ihtiyaç duyduğumuz miktarı aştığı zaman bizleri zehirler; fazla eşya, fazla hırs, fazla sevgi, fazla ilaç, fazla nefret, fazla para gibi. Örneğin dozunu aşan bir sevgi bir süre sonra nefrete dönüşebilir. İhtiyacımızdan fazla para ya da eşya, istemesek de bizi kendisine tutsak edebilecek durumları meydana getirir. Elde etme- kazanma refleksi, bir süre sonra araç yerine amaç haline gelebilir ki bu da bizi yaşamın anlamından, kendimiz olmaktan, kendimizi bulma arayışından uzaklaştıracaktır. Son model bir akıllı telefona sahip olmak için harcadığımız mesai, sevdiklerimizle iletişim kurmak için ayırdığımız zamandan çalmaktır bir bakıma. Satın aldığımız lüks bir otomobil ya da lüks bir ev için daha fazla çalışmak, kendimize ayıracağımız huzurlu zamanları azaltır.
İnsanlığın “daha fazlasını elde etme” hırsı son yüzyıllarınen büyük sorunlarından biri. Yeryüzünde yaşanan açlık, fırsat eşitsizlikleri, milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarına ulaşamaması, bu zehrin yansımasıdır. Bu davranış biçimi bir anlamda kendimizi de zehirlemektir. Aslında yeryüzündeki kaynaklar hepimize yeter. Gerçek ihtiyaçlarımıza odaklanmamız ve ötekini de düşünmeye başladığımızda bizi gerçek zenginlik olan mutluluk ve zaman karşılayacak…